Hayatımın neşe kaynağı 1 kedi. ta ta taaa Gusta!
Şu an bunları yazdırmamak için kendini zorluyor sanki, koluma dadanmış edepsizlik peşinde...
Kısaca Gusta ;2 yaşında,sütlü kahve renginde, sessiz,sevgi dolu,kehribar rengi gözlü,işten eve gelince kucağıma atlayıp 3 dk boyunca sarılıp kalmayı seven, vejeteryan (?) , hassas ama sapık, özür dilemesini bilen, hiç küsmeyen, kedilerle anlaşamayan ama insanları çok seven, meşhur ekmek sepetinde kuşları izlemeyi seven, zil çalınca ve yeğenimi görünce evin en kuytu köşesine kaçan, ev oyuncak dolu olmasına rağmen sadece ayakkabı bağıyla oynamasını seven,sinir olduğu misafirler gittiğinde onların oturduğu yere kakasını yapan,suyu sadece lavabonun içinden içen, zeytin yemeyi seven bi kedicik.
daha çok anlatacam nasıl olsa bu kadar bilgi yeter şimdilik...
Gusta'yla ilk günümü anlatabilirim ama :)
19 Ağustos 2011. Ankara Kızılay'da bir simitçi kafede Gusta'nın sahibiyle buluştuk. Daha 5 aylıktı, ben küçücük beyaz bir kedi beklerken , dana gibi sarı bir kedi geldi. kusura bakmıcaksın Gusta ama çok çirkindin beaaa!!
tabi ki bunlara takmadan inanılmaz mutlu bir şekilde,kızılaydan evime doğru yol almaya başladım. 2 senedir yaşadığım korkunç günleri sanki sonlandırmış gibi hissediyordum.
2010'da günlüğüme şöyle yazmıştım, evli, mutlu,kedili olmak istiyorum diye..evli derken tek başıma eve çıkmak istiyordum. uzun süren öğrencilik ve ev arkadaşları lakırdısından sonra tek başıma yaşamak istiyordum. (akılsız kafam :) )
o gün sonuncu isteğim de yerine gelmişti. Kendi evimde, huzurlu ve mutlu bir şekilde, bir kediyi sahiplenerek gidiyordum.
Kızılaydan evim 40 dk kadar sürüyor, tüm yol boyunca otobüste suratıma rüzgar esip durdu ve ben hayatımda hiç bu kadar huzurlu olduğum bir an hatırlamıyorum. işte o gün Gusta'yla birlikte, ilerde çocuğuma koymak istediğim ismi de bulmuştum. "Rüzgar"
aklımda Rüzgar büyüyünce ona bu hikayeyi anlatmak vardı, bir yanımda Gusta, bir yanımda Rüzgar ben 19 Ağustos 2011'i anlatacaktım.
ama seneler geçtikçe Rüzgar'a olan inancım azalıyor :) o da ayrı bir mesele tabi.. ama sırası değil...
Gusta; hayat neşem,sanat güneşim,ağır sapıkım,kehribar gözlü tosunum,kurbanlık koyunum, mamıkının gülü ,asilzade oğlum vee daha niceleeri...
2 yorum:
çok güzel bir yazı olmuş gusta ile olan hikayeniz şanslı kedi :)
google yorumlarıyla blog yorumları birbirine girdi sanırım :) ondan buraya da cevap yazayım, gustadan çok kendimi şanslı görüyorum daha çok,inşallah gusta bey de kendini şanslı görüyordur :D
Yorum Gönder